Giriş

Buluşma Çadırı’nın çeşitli eşyalarını, sandığı, kandilliği, ekmek masasını, yakmalık sunular için sunağı ve dış avluyu inceledik. Ayrıca kâhinin ve sorumluluklarının çeşitli yönlerini, giysilerini ya da atanma ve kutsanma törenini ele aldık. Şimdi de en kutsal yerin girişine dönüyoruz ve bu kez buhur sunağını inceleyeceğiz. Buhur sunağının işlevi ve amacı hakkında doğrudan bağlam içinde fazla bir şey olmasa da Kutsal Yazılar’ın diğer bölümlerinde daha çok bilgi bulunmaktadır.

Dünyasal Buluşma Çadırı’nın göksel tapınağın bir kopyası olduğunu hatırlamak bizim için iyidir. İbraniler’in yazarının yeryüzü çadırıyla ilgili olarak bize söylediklerini hatırlayın: “Bunlar göktekinin örneği ve gölgesi olan tapınakta hizmet ediyorlar.” Nitekim Musa tapınma çadırını kurmak üzereyken Tanrı tarafından şöyle uyarıldı: “Her şeyi sana dağda gösterilen örneğe göre yapmaya dikkat et” (İbraniler 8:5). Bu bölümde sunağı kendi bağlamı içinde inceleyecek ve ardından Yeni Antlaşma’nın sunağın önemi hakkında neler söylediğini öğreneceğiz.

Aslında, Yeni Antlaşma’nın bize söylediği şey, buhur sunağının esasen Tanrı’nın huzurunda sürekli olarak yükselen Tanrı halkının dualarını temsil etmesi gerektiğidir. Şimdi bunun nasıl olduğunu görelim ve hem Buluşma Çadırı’nın hem de Tanrı’nın son konutu olan son tapınağın, yani kilisenin yaşamsal bir parçası olan duanın önemini öğrenelim. Zira bunu yaparken, buhur sunağının sadece başkâhinimiz İsa Mesih’le değil, aynı zamanda biz kiliseyle de nasıl bağlantılı olduğunu göreceğiz.