Şabat’ın Önemi

Kutsallaştırmanın Bir Işareti

Hikâye, Tanrı’nın Musa’ya Şabat Günü’nün önemini hatırlatmasıyla başlar: “İsrailliler’e de ki, ’Şabat günlerimi kesinlikle tutmalısınız. Çünkü o sizinle benim aramda kuşaklar boyu sürecek bir belirtidir. Böylece anlayacaksınız ki, sizi kutsal kılan RAB benim” (Mısır’dan Çıkış 31:13). Tanrı İsrailliler’e Şabat’ı hatırlattığında, daha önce almadıkları bir bilgiyi okuyoruz. Örneğin dördüncü emri okuduğumuzda, Şabat’ın bir belirti olarak hizmet ettiğinden bahsedilmediğini görürüz:

“Şabat Günü’nü kutsal sayarak anımsa. Altı gün çalışacak, bütün işlerini yapacaksın. Ama yedinci gün bana, Tanrın RAB’be Şabat Günü olarak adanmıştır. O gün sen, oğlun, kızın, erkek ve kadın kölen, hayvanların, aranızdaki yabancılar dahil, hiçbir iş yapmayacaksınız. Çünkü ben, RAB yeri göğü, denizi ve bütün canlıları altı günde yarattım, yedinci gün dinlendim. Bu yüzden Şabat Günü’nü kutsadım ve kutsal bir gün olarak belirledim.” (Mısır’dan Çıkış 20:8–11)

Sadece çalışmanın yasaklandığını ve İsrailliler’in Tanrı’nın altı gün çalışıp Şabat Günü dinlendiğini hatırlamaları gerektiğinin hatırlatıldığını görüyoruz. Buna rağmen, Tanrı’nın burada Musa’ya Şabat’ın bir işaret olduğunu söylediğine dikkat edin.

Nedir bu işaret? Tanrı’nın halkına verdiği vaatlerin bir tür görsel sembolüdür: Örneğin yaşam ağacı, Tanrı’nın Adem’e verdiği yaşam vaadinin görsel bir işaretiydi. Gökkuşağı, Tanrı’nın Nuh’a ve yaratılışa verdiği, dünyayı bir daha tufanla yok etmeyeceğine dair antlaşma vaadinin görsel bir işaretiydi. Sünnet, Tanrı’nın İbrahim’e verdiği antlaşma vaadinin görsel bir işaretiydi. Burada Tanrı Şabat Günü’nü görsel bir işaret olarak tanımlıyor. Peki neyin işareti? Tanrı’nın İsrail’i kutsadığının — onları diğerlerinden ayırıp kutsal kıldığının — görsel bir işareti. Diğer bir deyişle, Tanrı İsrail’i Mısır’dan kurtarmış, kendisini onların arasına yerleştirmiş ve onlara Buluşma Çadırı aracılığıyla bir yaklaşma yolu vermişti.

Bir yaklaşma yolundan söz ettiğimde, Tanrı’nın onlar için bir kefaret yolu sağladığını kastediyorum. Başka bir deyişle, İsrail diğer putperest uluslar gibi olsun diye kurtarılmamıştı; İsrail ‘kâhinler krallığı, kutsal ulus’ olacaktı (Mısır’dan Çıkış 19:6). Tanrı nasıl kutsalsa onlar da öyle kutsal olmalıydılar. Ancak Şabat, Tanrı’nın İsrail’i kutsallaştırdığının bir işareti olarak nasıl hizmet edecekti? Eğer Tanrı’nın önceki antlaşma işaretleri -ağaç, gökkuşağı ve sünnet- açıkça görülebiliyorsa, bir zaman dilimi ne şekilde görülebilir?

Buradaki fikir, İsrail’in günlük işlerini bırakıp dinlenmesiydi. İsrail’in çalışmayı bırakması görsel bir işaret, yani çevresindeki uluslara Tanrı’nın İsrail’i kutsadığını gösteren bir işaretti. Çalışmaya ara vermek sadece bir öneri değil, bir buyruktu, çünkü Şabat Günü çalışan herkes öldürülecekti: “Şabat Günü’nü tutmalısınız, çünkü sizin için kutsaldır. Kim onun kutsallığını bozarsa, kesinlikle öldürülmeli. O gün çalışan herkes halkının arasından atılmalı” (Mısır’dan Çıkış 31:14). İhlal eden kişi sadece öldürülmekle kalmıyor, aynı zamanda antlaşma topluluğundan da koparılıyordu. Tıpkı sünnette sekizinci günde sünnet edilmeyen erkek bebeğin antlaşmadan çıkarılması gibi, Musa antlaşmasının işareti olan Şabat’a saygısızlık eden kişi de antlaşmadan çıkarılırdı. Bu çok sert görünebilir, fakat Şabat’ın Tanrı’nın İsrail’i kutsadığının bir işareti olduğunu düşündüğümüzde, daha da anlamlı hale gelir.

İsrailliler’in çalışmaması gerekiyordu, çünkü Tanrı’nın sonsuz huzuruna kendi emekleriyle değil, ancak bir başkasının emeğiyle girebileceklerdi. Bu, ileride daha ayrıntılı olarak inceleyeceğimiz bir konudur. Antlaşmanın bir işareti olarak Şabat geçici bir uygulama değildi, İsrail Şabat’ı ‘sonsuza dek sürecek bir antlaşma gereği olarak’ tutacaktı (16. ayet). O halde Şabat, Tanrı’nın İsrail’i kutsadığının bir işareti olarak hizmet ediyordu, ancak Şabat’ın işaret ettiği tek şey bu değildi.

Sonun Bir Işareti

Tanrı Musa’ya Şabat’ın aynı zamanda Tanrı’nın ilk dinlenmesine işaret eden bir işaret olması gerektiğini söyler: “Bu, İsrailliler’le benim aramda sürekli bir belirti olacaktır. Çünkü ben, RAB yeri göğü altı günde yarattım, yedinci gün işe son verip dinlendim” (Mısır’dan Çıkış 31:17). Şabat’ın, Tanrı’nın ilk yaratılış haftasının yedinci gününde girdiği ebedi dinlenmesinin bir işareti olması gerekiyordu. Tanrı’nın dinlenmesine yapılan çifte vurguya dikkat edin — ‘dinlendi ve tazelendi’. Tanrı’nın Şabat’ı dinlenmesinin bir işareti olarak adlandırması önemli bir hatırlatmadır. Bu bize sadece Tanrı’nın altı gün çalıştığını ve sonra dinlendiğini hatırlatmaz — başka bir deyişle, Tanrı’nın yaratıcı olduğunu hatırlatır — daha özel olarak Tanrı’nın yaratılış için bir hedefi olduğunu hatırlatır.

Günah dünyaya girmeden önce, Tanrı’nın aklında bir son vardı. Adem’in Tanrı’nın buyurduğu işi yapması, işini tamamlaması ve sonra Tanrı’nın yaptığı gibi dinlenmesi gerekiyordu. Ancak Âdem işini hiçbir zaman tamamlamadı. Tanrı İsrail’e, sonsuz dinlenmesine insanı değil, kendisini getireceğini söylüyordu. Bir işaret olarak Şabat’ın genel mesajı, Tanrı’nın İsrail’in ortasında iş başında olduğu, halkını kutsadığı ve onları yolculuklarının sonuna -kendi göksel dinlenmesine- getirdiğiydi.